1800'ler Amerikan Feminist Modasında Türk İzleri: Bloomers

Hiç yorum yok
Elizabeth Cady Stanton 1800’lü yıllarda yaşamış Amerikalı kadın bir aktivist, kölelik karşıtı ve zamanın kadın hakları hareketlerinin en önde gelen figürlerinden biriydi. 1840’ta Londra’da toplanan Dünya Kölelik Karşıtlığı Cemiyeti’nin oylamalarında, ateşli tartışmaların ardından erkek üyeler tarafından, oturumlara kadınların dahil edilmemesi, isterlerse toplantıları kapalı perde arkasından takip edebilecekleri yönünde karar alındı. Kadınlar sessiz protestolarına bir perde arkasında devam ederken konvansiyona oylama sonrasında yetişebilen kadın hakları savunucularından William Lloyd Garrison da protestoya katılarak kadınların yanında oturdu. Stanton balayı sırasında gittiği bu toplantılarda Lucretia Mott’la tanıştı ve beraber Seneca Falls, New York’taki dünyanın ilk kadın hakları konvansiyonuna giden yolda ilk adımları attılar. 19-20 Temmuz 1848’de yapılan konvansiyonun sonunda 68 kadın ve 32 erkek, taslağını Stanton’ın hazırladığı ve Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi model alınarak hazırlanan “Duygu-Düşünce Bildirgesi”ni (Declaration of Sentiments) imzaladılar. Bildirgede kadınlar ve erkeklerin eşit olduğu belirtildi, mülk edinme hakkı, boşanmalarda kadının hakları, yüksekokullara girebilme izni, iş yaşamında eşit haklar istemleri listelendi ve o zamanlar halen tartışmalı bir konu olan kadınlara oy hakkı istendi. Seneca Falls’tan sonra gazetelerde kendilerine karşı ağır bir propaganda başlatıldı. Bir Philadelphia gazetesi bugün de birçok feministin tüylerini kaldıracak bir dille “Bir kadın hiçbir şeydir, eş ise her şey” (A woman is nothing, a wife is everything) başlığını atmış, Stanton ise bu başlığı daha sonra yazdığı bir beyanında kızgınca kullanmıştı. Bu noktadan sonra ülke çapında kadın hakları toplantıları yaygınlaştı. Hatta Stanton, Seneca Falls’dan hemen sonra Worcester’daki bir toplantıya da konuşmacı olarak çağrıldı. O sırada üç çocuğu olan Stanton, çocuklarından birinin diğerine ok atıp gözünden yaralaması üzerine evde olmadığı için kendini suçladı ve bir süre evde kalmaya karar verdi. Ancak hayatını adadığı şeyi bir kenara atmadı tabi ki ve Amelia Bloomer tarafından çıkartılan Lily adında yerel bir kadın dergisine Ayçiçeği mahlasıyla yazılar yazmaya başladı. Kocası sürekli sarhoş olan ve dövülen bir kadının kocasını boşayabilme hakkının olması gerektiğini savundu. Yazıyı gören erkekler bu düşünceler karşısında şoke oldular, sonuçta evlilik “iyi günde kötü günde” değil miydi?

1851’de Elizabeth Stanton’ın kendisi gibi bir kadın hakları savunucusu olan kuzeni Libby Miller ziyarete geldi. Miller geldiğinde üzerinde diz altına kadar gelen eteklerinin içinde ayak bileklerine kadar uzanan pantolonları, belinde de bir kuşağı olan, korsesiz ve geniş pilesiz bir elbise vardı. Stanton elbiseyi çok sevdi ve hemen kopyalayıp kendisi de giymeye başladı. Seneca Falls’da elbiseyi bu ikiliden gören diğer birkaç kadın da yeni modaya katıldı. Bunların arasında derginin sahibi Amelia Bloomer da vardı. Bloomer elbisenin modelini ve çizimlerini dergisine basarak yayımladı ve yayılmasına önayak oldu. Zamanın Türk kadınlarının giydiği kıyafetlere benzediği için Bloomer reklamını yapana kadar insanlar elbiseye Türk elbisesi (Turkish dress) diyordu.


Orijinal Turkish dress dedikleri kıyafet.

Elbise dergi sayesinde yayıldıktan sonra ise “bloomers” olarak adlandırılmaya başlandı. Bloomer, dergisinde kadınların kendilerini geleneksel kıyafetlerin kısıtlarından kurtararak rahat ve özgür hissedebilmeleri için bu elbiseyi öneriyordu. Bloomers rahat ve hafifti. Kadınlar artık merdivenleri bir elleriyle eteklerini tutmadan çıkabileceklerdi. Basit bir kıyafet giderek erkek baskısının, kadınlara biçilen ev kadını-anne rolünün reddinin ve kadın haklarının simgesi olmaya balamıştı.


Zamanın dergilerinden bir bloomers.

Bu kıyafete hem erkekler hem de kadınlar tarafında çokça eleştiri ve saldırı geldi. Stanton’ın çocukları bile annelerinin bu şekilde giyinmesinden utandıkları için sokakta onunla görülmek istemiyorlardı. Bazı erkekler bloomers giymek isteyen kızlarına “sosyalizmin vahşi ruhunun yansıması” diyerek izin vermiyorlardı. Bir din adamı “Bazı kadınlar erkekliğe özeniyor. Bir kadın uzun elbisesi içinde salınırken güzeldir. Koşmaya başladığında büyüsü bozulur.” şeklinde vaazlar bile verdi.

Bloomers modası hemen bitmedi. Amelia Bloomer 7 sene, Stanton 8 sene kadar bu elbiseyi giymeye devam etti. Stanton yeterince kadın hakaretlere ve aşağılanmalara dayanabilirse kadınların çok büyük çoğunluğunun giydiği geniş pileli uzun elbiselerin ortadan kalkacağını düşünüyordu. Harekete katılan ve zarar gören başkaları da vardı. Lydia Sayer Hasbrouck da bu tip elbiseler giymeye başladı ve kıyafet seçimi yüzünde bir okula kaydı yapılmadı. The Sibyl adlı dergide elbiseler de dahil olmak üzere hayatın her alanında reform öneriyordu. Kendisi de ateşli bir kadın hakları savunucusuydu. ABD’nin ve bağımsızlığını kazandığı İngiltere’nin yüzyıllardır süregelen önemli yurttaş söylevlerinden biri olan “temsil yoksa vergi de yok”tan (no taxation without representation) esinlenerek, kadınların oy vermesine müsaade etmeyen yasaları protesto amaçlı vergi vermeyi reddetmesi üzerine bir vergi memuru Hasbrouck’un evinden bir bloomers çalarak satışa bile sundu. Bir süre sonra bloomers’ın topladığı fazla ilginin konuyu asıl meseleden, yani kadın haklarından saptıracağını düşünen kadınlar eski korseli elbiselerine yavaş yavaş geri döndüler. Tabi dünyada giyim özgürlüğünü savunan başka hareketler de görüldü. 1881’de Londra’da kurulan Rasyonel Kıyafetler Derneği (Rational Dress Society) Stanton ve Bloomer’ın rahatlığı öne çıkaran moda anlayışını savunuyordu. Toplantı ve yayınlarında korselere ve zamanın hareket kısıtlılığına yol açan giyim anlayışına karşı bir tavır aldılar.

Maalesef Amelia Bloomer ömrünün sonuna kadar bloomer modasında yeniden bir canlanma göremedi. Amerikan İç Savaşı sonrasında da bloomers giyimi neredeyse tükenme noktasına gelmişti. Ancak Bloomer’ın 1895’te ölümünden bir sene sonra kadınlar bloomers’ı yeniden bir giyim alternatifi olarak kullanmaya başladılar. Özellikle bisiklet kullanan kadınlar arasında oldukça popüler hale geldi.


1800'lerin sonlarında bloomers tekrar yaygınlaştı.

Kadınların ve hak arayışında olan tüm insanların kendilerine yollarında destek olacak simgeler bulabilmeleri dileğiyle.

Kaynaklar:
Fritz, J. and DiSalvo, D. (1995). You want women to vote, Lizzie Stanton?. New York: Putnam's.
Kramarae, C. and Rakow, L. (2013). The Revolution in Words. Routledge, pp.140-141.
Nps.gov, (2014). Amelia Bloomer - Women's Rights National Historical Park (U.S. National Park Service). [online] Available at: http://www.nps.gov/wori/historyculture/amelia-bloomer.htm [Accessed 10 Dec. 2014].
Thomas, P. (2014). Rational Dress Reform, Victorian Bloomers and Cycling Costumes. [online] Fashion-era.com. Available at: http://www.fashion-era.com/rational_dress.htm [Accessed 10 Dec. 2014].
Wikipedia, (2014). Bloomers (clothing). [online] Available at: http://en.wikipedia.org/wiki/Bloomers_%28clothing%29 [Accessed 10 Dec. 2014].

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder